karaadilli forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


karaadilli-paylasım forum-paylaşımda son nokta
 
AnasayfakaraadilliGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

ATATÜRK OLMASAYDI,PEYGAMBERİMİZİN MEZARI OLMAYACAKTI.......BU İLETİYİ "TÜRK GENÇLİĞİ " İÇİN

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
yarasa4545
yönetici yönetici
yarasa4545

Erkek
Yaş : 49 Kayıt tarihi : 01/07/08 Mesaj Sayısı : 528 Nerden : manisa/merkez den
ATATÜRK OLMASAYDI,PEYGAMBERİMİZİN MEZARI OLMAYACAKTI.......BU İLETİYİ "TÜRK GENÇLİĞİ " İÇİN Vide
MesajKonu: ATATÜRK OLMASAYDI,PEYGAMBERİMİZİN MEZARI OLMAYACAKTI.......BU İLETİYİ "TÜRK GENÇLİĞİ " İÇİN ATATÜRK OLMASAYDI,PEYGAMBERİMİZİN MEZARI OLMAYACAKTI.......BU İLETİYİ "TÜRK GENÇLİĞİ " İÇİN I_icon_minitimeCuma Ağus. 15, 2008 11:08 am

Can Ataklı / Vatan


Pazartesi akşamı Avrasya Televizyonu'nda Lale Şıvgın'ın sunduğu 'Beyin Fırtınası' programına katılmıştım biliyorsunuz. Programın diğer konukları Nevzat Yalçıntaş ile Erol Manisalı idi.


Nevzat Yalçıntaş program sırasında ******'le ilgili küçük bir anekdota yer vererek 'Suudiler 1926 yılında sınırları içinde tüm mezarlıkları yıkıyorlardı.

******sıranın Hazreti Muhammed'in kabrine geldiğini öğrenince bir telgraf çekerek, 'Eğer bir tek taşına bile dokunursanız ordumu aşağı gönderirim' demişti. Bunun üzerine Suudiler Hazreti Muhammed'in kabrine dokunamamıştı. Ama bu telgraf yok edildi' dedi.

Programın ana konusu kapatma davası olduğu için bu konu fazla uzun sürmedi. Programdan sonra Lale Şıvgın, yayının yapıldığı Doğatepe tesislerinde bizlere birer çorba ikram etti. Bundan yararlanarak Yalçıntaş'a 'Hocam programda anlattığınız olayın ayrıntılarını söyleyebilir misiniz?' diye sordum.

1981 yılında 12 Eylül askeri yönetimi ******'ün 100. doğum yılı nedeniyle kapsamlı bir program hazırlamış. Prof. Yalçıntaş o dönemde İlim Kurulu'nun başına getirilmiş. Amaç ******'le ilgili çeşitli kaynaklardan arşiv araştırması yapmak ve 'bilinmeyen ******'ü' ortaya çıkarmakmış.

Yalçıntaş, 'Dışişlerinde Münir Bey vardı. (Soyadını hatırlayamadı) İyi bir araştırmacı ve arşivciydi. Ona Dışişleri Bakanlığı arşivlerinin araştırılması görevi verilmişti' diyerek anlatmaya başladı.

Sonra da sürdürdü: 'Bir gün Münir Bey aradı. Çok ilginç bir belge bulduğunu, bunu getirip göstermesi gerektiğini söyledi. O sırada benim çalıştığım başbakanlık binası ile dışişleri binası aynı yerde. Hemen atlayıp geldi. Çok heyecanlıydı.'

Prof. Yalçıntaş, Münir Bey'in gösterdiği belgeye baktığında çok şaşırdığını belirterek şöyle devam etti: 'Belge bir telgraf metniydi. Henüz yeni kurulan Suudi devletinin kralına gönderilmişti. Telgrafta 'Hazreti Muhammed'in mezarının yıkılacağını derin üzüntü içinde öğrendim. Bu kutsal emanete asla dokunamazsınız. Bir tek taşının bile zarar gördüğünü duyarsam orduyu aşağıya gönderirim' anlamına gelen cümleler vardı.'

Yalçıntaş, burada Hazreti Muhammed'in mezarı ile ilgili kısa bir detay anlattı. İngiliz işgali sırasında komutan olan Fahrettin Paşa'nın kabri terk etmemek için uzun süre direndiğini, aç kaldıklarını bu nedenle çekirge yiyerek beslendiklerini, sonunda İngilizler'in hiçbir şekilde dokunmamaları kaydıyla Hazreti Muhammed'in mezarını terk ettiklerini ancak kutsal emanetleri de yanlarına aldıklarını söyledi.

Şimdi gelelim belgenin bulunmasından sonraki gelişmelere, çünkü vahim ve ilginç olan bu: Nevzat Yalçıntaş'ın anlattığına göre Münir Bey belgeyi önce bir üst amirine götürüyor. Belge oradan daha yukarı taşınıyor. Sonunda müsteşara oradan da Bakan İlter Türkmen'e geliyor. Tabii Evren Başkanlığı'ndaki Milli Güvenlik Konseyi'nin de haberi oluyor.

Sorun şu: Bu belge ne yapılacak? Dönemin ******çü komutanları ve onların emrindeki bürokrasi bu belgenin açıklanmasını istemiyor. Ancak belge de ortaya çıkmış bir kere. Sonunda o dönemde yazılan ve şimdi kitapçılarda tek nüshası bile kalmayan bir ****** kitabının içine, hiçbir anons yapılmadan konuyor.

Kısacası konu adeta kapatılıyor, sadece o tuğla gibi kalın kitabı sonuna kadar okuyanların dikkatini çekecek biçimde 'zevahiri kurtarmak' adına konuyor.

Peki bu belge şimdi nerede? Kimin koruması altında? Bu da bilinmiyor. Bilinen tek şey, ******'ün İslam aleminin peygamberi Hazreti Muhammed'in mezarının ortadan kaldırılmasını önlemesi herkesten saklanıyor.


*****

Hazreti Muhammed Mescidi Nebevi'de yatıyor

Hazreti Muhammed 571 yılında doğdu 632 yılında vefat etti. Peygamberimiz Medine'de oturduğu evde toprağa verildi. Bu mezar bugün dünyanın en büyük camisi olan Mescidi Nebevi'nin içinde.

Mescidi Nebevi, Hazreti Muhammed'in Mekke'den Medine'ye göç etmesinden sonra ilk namaz kıldığı yer. Hazreti Muhammed, Medine'de oturduğu evin hemen yanına kentin ilk mescidini inşa ettirmişti. Bu mescit geçen yıllar içinde defalarca yenilendi. Bugün 600 bin kişinin aynı anda namaz kılabildiği Mescidi Nebevi'nin korumasını çok uzun yıllar Osmanlı askeri yapmıştı.

Arabistan'da mezar adeti yoktur. Ölüler herhangi bir yerde toprağa verilir, üzerine belirleyici bir şey konmaz. Bu nedenle sadece Hazreti Muhammed'in mezar yeri ile ilgili bilgi vardır. O'nun dışındaki İslam büyüklerinin mezarlarının yeri bilinmez. Bir süre önce Hazreti Muhammed'in annesine ait olduğu ileri sürülen bir mezar ortaya çıkarılmıştı. Ancak Suudi yönetimi bu mezarı da ortadan kaldırmış ve yerine otopark yapmıştı.

******'ün müdahalesi olmasa Suudiler, Mescidi Nebevi'nin hemen dibindeki Hazreti Muhammed'in mezarını da tamamen ortadan kaldıracaktı. Nitekim Hazreti Muhammed'le aynı yere defnedildikleri bilinen Sahabe'nin önde gelen isimlerinin mezar yerleri bugün dümdüzdür.


*****

Yaşar Nuri Öztürk: Ali Babacan araştırma izini vermedi

Nevzat Yalçıntaş'la sohbetimiz sırasında 'Bir gün Yaşar Nuri Öztürk Bey aradı. Benim bu anlattığımı duymuş, belgeye nasıl ulaşabileceğini sordu' dedi. Ben de 'Belgeyi bulmuş mu?' diye sorunca 'Onu bilemiyorum, ama galiba bir kitabına koymuş ben okuyamadım' dedi.

Bunun üzerine önceki gün Yaşar Nuri Öztürk'ü aradım. Öztürk, Yalçıntaş'ın anlattıklarını doğrulayarak, 'Ancak bunu henüz bir kitabıma koymadım. Araştırmayı aşağı yukarı tamamladım, Gazi Mustafa Kemal ve İslam isimli çok kapsamlı bir kitap hazırlıyorum, bunun bitmesi üç yılı alır. Konu bu kitapta yer alacak' dedi.

Milletvekili olduğu sırada bu belgeye ulaşmak için çok çalıştığını söyleyen Öztürk, 'Belge Dışişleri Bakanlığı arşivlerinde. Milletvekili sıfatımla bu arşivlerde çalışmak için bakan Ali Babacan'a başvurdum, ama bana izin vermedi' diye konuştu.

Öztürk'e 'Peki hocam, böyle bir belgenin açıklanmasını neden istemiyorlar?' diye sordum. Öztürk'ün cevabı çok ilginç oldu.

Şöyle dedi: '******'ü din ve İslam dışı göstermek isteyenler elbette bu belgeden rahatsız olacaklardır. Bu nedenle dini siyasete alet edenler emperyalistlerle iş birliği bile yapabiliyor. Dincilerle İslamı reddedenler bu noktada birleşebiliyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
kemalist_devrimci
prenses prenses
kemalist_devrimci

Kadın
Yaş : 28 Kayıt tarihi : 06/07/08 Mesaj Sayısı : 46 Nerden :
ATATÜRK OLMASAYDI,PEYGAMBERİMİZİN MEZARI OLMAYACAKTI.......BU İLETİYİ "TÜRK GENÇLİĞİ " İÇİN Vide
MesajKonu: Geri: ATATÜRK OLMASAYDI,PEYGAMBERİMİZİN MEZARI OLMAYACAKTI.......BU İLETİYİ "TÜRK GENÇLİĞİ " İÇİN ATATÜRK OLMASAYDI,PEYGAMBERİMİZİN MEZARI OLMAYACAKTI.......BU İLETİYİ "TÜRK GENÇLİĞİ " İÇİN I_icon_minitimeSalı Ağus. 19, 2008 12:06 pm

çok güzel bir paylaşım rrrrrrr
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

ATATÜRK OLMASAYDI,PEYGAMBERİMİZİN MEZARI OLMAYACAKTI.......BU İLETİYİ "TÜRK GENÇLİĞİ " İÇİN

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
karaadilli forum :: ATATÜRK :: ******'ü tanıyalım -

Turkish en iyi site arama zambazingosu
Turkish en iyi site arama zambazingosu
Web Stats Webmasterim.Com
ERP Tekstil Omax


Limitsiz Forum
forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar